22 Temmuz 2014 Salı

MEİS ADASI (Kastellorizo)

Yunanlıların 'Kastellorizo' dedikleri ve resmi adı 'Megisti' olan küçücük bir adadır. Kaş'ın hemen karşısında yer alan, ve feribotlarla yaklaşık 20 dakika uzaklıkta bulunuyor. Biz Limanağzı Koyu'ndan jetski ile 5 dakikada vardık:)

O kadar yakın ki Avea hattım çekiyordu.

Oraya giriş yapmak için sanırım yaklaşık 60 tl kadar giriş ücreti (vize) ödenmesi gerekiyormuş ama biz elimizi kolumuzu sallaya sallaya girdik adaya. Bir allahın kulu gelip sormadı neyiz neciyiz diye:)) 
Üstelik daha komiği vize konusunda sıkıntılı bir durumumuz olmamasına rağmen pasaportları otelde unutmuşuz. Demek ki Kaş'tan feribotlara tıkış tıkış binmekle uğraşmak yerine hız motoru yada jetski ile gidip kafanıza göre bi yere demir atmak lazımmış:) Biz bu dersi çıkardık :))






Adaya varış saatimiz sabah saat 11.00 civarıydı ve sahil kıyısı boyunca bulunan restoran ve cafeler gelecek ziyaretçileri için hazırlık içerisindeydiler. Ziyaretçilerinin çoğu tabiki Kaş'tan gelen Türkler. Hatta içki satan bir dükkan satıcısı ile bir Türk müşteri arasında geçen diyalogda, satıcının 'siz de olmasanız biz ne yaparız' yorumunu Türkçe yaptığını bizzat duydum.

Meis Adası huzurdan bir makas almak isteyenlere hitap ediyor. Adanın iç taraflarında bir hareket yoktu, ancak sahil şeridi boyunca bulunan cafeler saat ilerledikçe doluyor ve ada daha da renklenmeye başlıyordu. 

Bizim geçirdiğimiz 2,5 saat çok keyifliydi, tabii ki kalmaya gelen turistler de mevcuttu. 




Adanın çok küçük bir bölümünde yerleşim var, geri kalan bölümünde yerleşim yok sadece doğa var. 






Adada yaşayan çok az sayıda insan olduğunu zaten tahmin etmiştim ama dedikleri 300-500 kadar az olacağını düşünmemiştim. Ada sakinleri Yunanca konuşuyorlar ancak Türkçeyi de epey benimsemişler. Haksız da değiller, sağlık vs gibi ihtiyaçları için kendi ülkelerinden önce gidebilecekleri en yakın yer bize ait ana kara, Kaş.




Bir de Meis Adası'nda yer alan 'Blue Cave' den bahsetmek istiyorum. Adanın arka tarafında yer alan küçük bir mağaradır ve güneş ışınlarını alış şekline göre mağaranın içi pasparlak maviye bürünüyormuş, biz gittiğimizde mağaranın içi parlak mavi değildi. İçeriye isteyen sandallarla giriyor, isteyen ise yüzerek. Makina o anda yanımda olmadığı için görüntü alamadım.

Şirin mi şirin deniz kenarındaki cafede otururken çektiğim fotoğrafları paylaştım bu yazımda. Aşağıda da keyfime keyif katan keyfim ve kahyasını paylaşmak istiyorum:)




Türkiye'de bir türlü bulamadığım Smirnoff Ice'ı olur da yolunuz Yunan Adaları'na düşerse sıcaktan yanıp kavrulduğunuz bir günde buz gibi bir şişe Smirnoff Ice lütfen tüketiniz. Neden keyfim ve kahyam dediğimi anlayacaksınız:)






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder